Kayıtlar

Gidiyorum

  Karanlık bir gece bir şiir feneriyle, göğüsümün sol yanında sen.Gidiyorum. Silinsin istedim gözlerimdeki resimler. Gelmesin peşimden mevsimlik gülüşler. İlk gördüğüm anı hatırladım, aynalar görmüştü, duvarlar görmüştü, radyolar duymuştu.. Bu mesafe eskitti belkide gerçeği, kuruttu bahçedeki çiçekleri… Yabancı yollardan bir tren vagonunda,sevgiyi inceten, sevgiyi karalayan herşeyden gidiyorum.Gitmek gerekiyor belkide. Seni bana hatırlatan herşeyden uzaklaşmak gerekiyor. Bu şehir,bu beton yığınları, bu insanlardan yoruldum. Ne kadar uzağa gidersem gideyim belki de tek gerçekten kaçmaktan kurtulamayacağım. Bedenimi sarmışken, gözlerime perde indirip göremiyorsam hayatı, kaçmak fayda eder mi ki. Seni bıraktım zifiri bir gecede. Kaldı bütün umutlar bu şehirde. Bir ömrün üstüne insan kaç kez yaşayabilir? İnsan kaç kez sevebilir birini? Kaç kez yenilir kendine? Ve kaç kez her gün aynı umutla bekler birini? Hiç bir şey yok konuşulacak ortada. Ne kadar yazabilirs...

Aşık

Aşık maşukuna er ya da geç kavuşur. Alemi bu dünyadan ibaret sayarsan kavuşamamışlardır. Ötelerin ötesinden haberdar isen aşık maşukuna mutlaka kavuşur.

Gelmeyişine

Resim
Bir fincan kahve koydum... Bir fincan sadece. Gözlerinin renginde telvesi. Masada yer edindi her akşam kendine. ''Gelmeyişine.'' Bekledim,bekledim,bekledim. Olur ya dedim, olur ya belki. Bekle... Kahve soğudu, Şarkı bitti, Gün ağardı, Bulutlar üzerindeki yükü daha fazla taşıyamazcasına boşaldı göklerden, Çiçeklerim soldu, Fenerdeki mum bekleyemedi bu bekleyişe. Zaman geçti. Gün,hafta,aylar. Kendini kıyıya atmaktan vazgeçti dalgalar. Martılar aynı evin üzerinde dolaşmaktan vazgeçti. Gözlerim gün ağarırken, dayanamadı bu bekleyişten. Olmadı, Gelmedin, Başka bir fincana koyamam ki bu kahveyi. ''Koymam'' ''Koyamam'' Yine bir günü ben sen diye kapatacağım. Ama sen bir türlü gelmeyeceksin sevgili.. Gelmeyeceksin,görmeyeceksin,bilmeyeceksin...

Yusuf ile Züleyha-Nazan Bekiroğlu

Resim
Nazan Bekiroğlu ile tanışmam lise yıllarında okumaya çalıştığım, ‘’Mavi Lale’’ kitabı ile gerçekleşmişti. Ve o zaman bana hitap etmediğini düşünüp kitabını okumaktan vazgeçip, bir kenara bırakmıştım. Şimdi anlıyorum ki, insanlar yaşantılarına, yaşadıklarına göre hayatında yer edebilecek eserleri seçiyorlar. Yıllar sonra okuduğum ‘’Yusuf ile Züleyha’’ kitabı ile, Nazan Bekiroğlu’na hayran olduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Nasıl ki, yazarların yaşadıklarıyla beraber kalemleri ve kelamları olgunlaşıyor; Okuyucu olan kitlede aynı süreçte şekilleniyor…   Kitaba gelecek olursam; Dünya üzerinde yaratılmış olan en güzel insan Hz. Yusuf ve Mısır'ın Siyah Gülü Züleyha'nın asırlardır bilinen aşkını Nazan Bekiroğlu kaleme almıştı bu kitapta. Yusuf'un kuyuya atılması, köle pazarlarında satılması, Züleyha'nın hatası, Hz. Yusuf'a atılan iftira, hapiste geçen onca yıl, Züleyha'nın acısı, Nazan Hanım'ın kendine has anlatım tarzıyla hayat buluyor. Kitap b...

Biraz Yorgunum

Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, Bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum. Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, En çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler! Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz! En çok baba yokluğunun hüsranıyla kızıyormuş zaman ayrılığın yarasını...

Tahir ile Zühre

Resim
Tahir olmak ta ayıp değil, Zühre olmakta. Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil.  Bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte yani yürekte....  Mesela bir barikatta döğüşerek , Mesela Kuzey Kutbu'nu keşfe giderken, Mesela denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu?  Tahir olmak ta ayıp değil Zühre olmak ta.. Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil..  Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir... Ayrılmak istersen dünyadan ama o senden ayrılacak.  Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?  Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık Yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahir'liğinden? Tahir olmak ta ayıp değil, Zühre olmakta. Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil...